25 Ağustos 2012 Cumartesi

KÖPEĞİMİ KISIRLAŞTIRMALI MIYIM?



Bu konu birçok köpek sahibinin kafasını kurcalar. Kimilerimiz bunun köpeğimizin haklarını elinden almak olduğunu düşünür ve gaddarca bulur. Kimilerimiz ise çeşitli nedenlerle kısırlaştırma operasyonuna olumlu bakar. Eğer köpeğinizi kısırlaştırma düşünceniz var ise, bu konuda endişelenmeyin. Artık bu operasyon oldukça basittir. Doğru hekimi seçtiğiniz sürece sorun olmayacaktır. Bu konuya şöyle etraflıca bir gözatalım. Her yönüyle kısırlaştırma operasyonuna değinelim.

Öncelikle, kısırlaştırma operasyonunun zamanı ile kuduz aşısının yapıldığı tarih arasında en az 1 ay olmalı. Buna dikkat edin. Kuduz aşısı ise köpek 6 aylık olmadan önce yapılmamalıdır. Yavru köpeğiniz 6 aylık olana kadar, anne sütünden aldığı antikorlar sayesinde kuduz mikrobundan korunmaktadır. Kısırlaştırma ameliyatı zamanına hiçbir aşı denk getirmemelisiniz. Haliyle en uygun zaman 7. aydan sonrası olacaktır. Dişi köpek, ilk kızgınlık (çiftleşme) dönemine cinsi ve boyutlarına bağlı olarak 7. ayından sonra bir zamanda girecektir. Bir Yorkshire Terrier için bu çok geç olmaz, çok büyük bir ırk içinse daha sonralara kalır. Hatta bazen 18. ayı bulur. Köpeğinizin daha olgun tavırlar sergilemesini, güvenlik ya da bekçi köpeği olmasını veya yarışmalara katılmak için eğitilmesini istiyorsanız, kısırlaştırma fikrinden vazgeçin. Ya da bu fikri daha sonralara bırakın. 1 yaşını geçene kadar kısırlaştırılmamış erkek ya da 2 kızgınlık dönemi geçirene kadar kısırlaştırılmamış dişi köpeklerin, itaat ve çeviklik yarışmaları için eğitilmeleri daha kolaydır.

Dezavantajlara bir gözatalım. Bu operasyon köpeğinizin vücudundaki hormonları değiştirir. Operasyon geçirmiş bazı köpeklerde hipotiroidizm görülebilir. Hipotiroidizm, cansız, yağlı ve kötü kokan tüylere yolaçabilir. Ayrıca bu durum sözkonusu ise, tüy dökülmesinde artış, ayrılık kaygısı, deri problemleri, kilo alma eğilimi görülür. Operasyon sonrasında veteriner hekiminize sık muayeneye giderseniz bu sorunların teşhis ve tedavisi de erkenden olur.

Bu dezavantajlara rağmen, kısırlaştırılmış köpekle yaşamak çoğunlukla daha kolaydır. Erkek köpeklerde, kızgınlık dönemindeki dişinin farkedilmesiyle yaşanan stres ortadan kalkar ve eğitim büyük oranda kolaylaşır. Dişi köpeklerde ise kısırlaştırma, kızgınlık döneminde ortaya çıkabilecek ruhsal iniş çıkışları ve kanamayı ortadan kaldırır.

Kendi adıma konuşacak olursam, hiçbir köpeğimi kısırlaştırmadım ve Golden Retriever kızım dışında hiçbir köpeğimi çiftleştirmedim de henüz. Büyük ırk köpeklerim bahçede yaşadığından kızgınlık dönemleri benim açımdan sorun teşkil etmiyor. Minik köpeğim ise, oldukça ufak bir kız çocuğu olduğundan dönemlerimiz sorunsuzca geçiyor. Kısırlaştırma mecbur olmadıkça yapılmamalı diyorum. Ama şu açıdan da bakmak gerekiyor. Kısırlaştırmayıp da devamlı yavrulatılan köpekler var. Safkan dahi olsa, birçok köpek bilinçsiz ve sevgisiz sahipleri yüzünden daha 1 yaşına gelmeden barınaklara atılıyor. Kimisi şanslıysa yuva buluyor, çoğunluğu mutsuzluk içinde hayata gözlerini yumuyor. Bazı durumlarda kısırlaştırma bu mutsuzluğu önleyebilir. Siz, bilinçli köpek sahipleri ise, hangisi köpeğinizle ortak yaşamınızı kaliteli hale getirecekse onu tercih etmelisiniz. Bir arada ve mutlu olmanız çok önemli..

Sevgiler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder